Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump, yaptığı son açıklamada Latin Amerika ülkesi Venezuela için beklentileri alt üst eden bir mesaj verdi. Trump, uyuşturucu ticaretiyle mücadele ve bölgesel istikrar adına “yakında Venezuela’da kara operasyonu göreceğiz” ifadesini kullanarak dikkatleri bu gündeme çevirdi.
Trump’ın bu açıklaması, yalnızca askeri gözlemler açısından değil, dış politika, uluslararası hukuk ve bölgedeki güç dengeleri bakımından da dikkat çekici bir adım olarak görülüyor. Toplantıda, “Uyuşturucu kaçakçılığı ve terör bağlantılı yapıların kontrol altına alınması için kararlı adımlar atıyoruz” şeklinde sözler de öne çıktı. Trump, ayrıca bölgeye yönelik aktif operasyon konusunda CIA’ya geniş yetkiler verdiğini ve gerektiğinde kara bir müdahalenin de masada bulunduğunu ifade etti.
Bu açıklama Venezuela ile ABD arasındaki gerilimin yeni bir safhaya taşındığını işaret ediyor. Trump yönetiminin bu yönelimi, sadece deniz veya hava operasyonlarını değil kara harekâtını da içerebilecek şekilde genişletiyor. Ek olarak, bu durum Caracas yönetimi tarafından “egemenliğe müdahale” olarak nitelendirilirken, bölgedeki jeopolitik durumu da yeniden şekillendirebilir. Bu adımın hukukî zemini, mevcut uluslararası normlar ve egemen devlet prensipleri açısından tartışma konusu olacağa benziyor.
Söz konusu hamle, Latin Amerika’daki kartel yapıları, bölgesel askeri konuşlanmalar ve ABD’nin çevresel güvenlik stratejilerine yeni bir boyut kazandırıyor. Uzmanlar, Trump’ın bu yaklaşımının hem seçim kampanyasıyla hem de ABD’nin güney yarımküredeki jeostratejik varlığıyla bağlantılı olarak okunabileceğini söylüyor. Ayrıca bu tür müdahalelerin “yeni askeri paradigma mı?” yoksa “gizli operasyonların kamuya açık sinyali mi?” olduğu yönünde farklı görüşler gündeme geliyor.















