Beşiktaş derbisinde 2-0 geriden gelerek 3-2 kazanan Fenerbahçe, sadece sahada değil, soyunma odasında da tarihi bir akşam yaşadı. Başkan Sadettin Saran, takımın bu destansı geri dönüşünü karşılıksız bırakmadı ve futbolculara tam 1.2 milyon Euro (yaklaşık 58 milyon TL) prim verilmesini kararlaştırdı.
Saran, maçın ardından yaptığı açıklamada “Bu sadece üç puan değil, karakter sınavıydı. Sahadaki inanç, azim ve kenetlenme, Fenerbahçe ruhunun yeniden doğduğunu gösterdi” ifadelerini kullandı. Oyunculara bu primin yalnızca skor için değil, mücadele azimleri ve pes etmeyen tavırları için verildiği belirtildi.
Fenerbahçe yönetimi ayrıca, önümüzdeki haftalarda oynanacak Viktoria Plzen, Kayserispor ve Çaykur Rizespor maçlarından da galibiyet çıkması halinde benzer bir prim sistemi uygulayacağını duyurdu. Bu hamleyle, sezonun geri kalanında takımın motivasyonunu üst seviyede tutmak amaçlanıyor.
Takım içinden yansıyan bilgilere göre, derbi sonrası soyunma odasında büyük bir sevinç havası hakimdi. Futbolcuların, başkanın jesti karşısında moral kazandıkları ve “Bu sadece bir galibiyet değil, yeni bir başlangıç” sözleriyle birbirlerine sarıldıkları aktarıldı.
Sadettin Saran, göreve geldiği günden bu yana “başarıya emeğiyle katkı sağlayan herkesin ödüllendirilmesi gerektiğini” savunuyor. Bu prim kararının da aynı anlayışın bir yansıması olduğu değerlendiriliyor. Yönetim, oyuncular arasındaki dayanışma ruhunu güçlendirmek, saha içi performansı artırmak ve kulübün şampiyonluk hedefi doğrultusunda birlik duygusunu pekiştirmek için bu adımı önemli bir strateji olarak görüyor.
Futbol otoritelerine göre bu prim kararı, sadece finansal bir teşvik değil, aynı zamanda takım kimliğini yeniden inşa eden bir motivasyon hamlesi. Fenerbahçe’nin bu sezon sergilediği mücadele gücü ve oyun disiplini, yönetimden gelen bu destekle birleştiğinde taraftarlar arasında yeniden umut ve inanç duygusunu canlandırdı.
Derbi sonrası alınan bu karar, kulüp tarihinde moral ve dayanışma açısından unutulmaz bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Sadettin Saran’ın “takımdaşlık” vurgusu, Fenerbahçe camiasında yeni bir enerji yarattı ve oyuncuların gözünü şampiyonluk hedefine yeniden çevirdi.
