Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nde (ÖSYM) yaşanan büyük bir güvenlik skandalı, Türkiye’deki üniversite adaylarını derinden etkiledi. İzmir’de yaşayan bir öğrenci olan C.Ş., hayalini kurduğu tıp fakültesi tercihlerinin gizlice ve izinsiz olarak değiştirildiğini fark ettiğinde şok yaşadı. Tercih listesinde, hayal ettiği bölümler yerine özel üniversitelerin “yaşlı bakım” gibi kendisiyle ilgisi olmayan programlar yer alıyordu. Bu durum, C.Ş.’nin ailesi tarafından hemen yetkililere bildirildi ve karakola başvuru yapılarak resmi şikayette bulunuldu. Ayrıca CİMER, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı ve ÖSYM’ye de gerekli başvurular yapıldı.
Yapılan araştırmalar ve incelemeler sonucunda, sadece C.Ş. değil, benzer durumları yaşayan en az altı farklı öğrencinin daha mağdur olduğu ortaya çıktı. Tercihlerde yapılan değişikliklerin aynı IP adresinden gerçekleştirildiği tespit edildi. Bazı öğrencilerin tercihleri tamamen silinirken, bazıları ise kendi istekleri dışında özel üniversitelerin ücretli ve tercihlerine uymayan programlarıyla değiştirilmişti. Bu durum, aileler ve öğrenciler arasında büyük bir endişeye ve güven kaybına neden oldu. Aileler, ÖSYM’nin sisteminde ciddi bir güvenlik açığı bulunduğunu ve bu açığın kurum tarafından zamanında fark edilmediğini vurguladı. Ayrıca tercih işlemleri sırasında çift aşamalı doğrulama yapılmaması ve bilgilendirme eksikliğinin yaşanması nedeniyle tepkilerini dile getirdiler.
Yaşanan bu skandal, Türkiye’de eğitim sistemine olan güveni zedeleyen önemli bir olay olarak değerlendiriliyor. Öğrencilerin geleceğini doğrudan etkileyen bu tür ihlallerin önüne geçilmesi için ÖSYM’nin sistemlerinde kapsamlı bir revizyona gitmesi gerektiği savunuluyor. Aileler, sadece mağduriyetlerin giderilmesini değil, aynı zamanda benzer olayların bir daha yaşanmaması için güvenlik önlemlerinin artırılmasını talep ediyor. Öte yandan, gazeteci İsmail Saymaz da konuyla ilgili olarak sosyal medya ve yazılarında sert ifadeler kullanarak, “Bu gençlerin geleceğini karartan el her kimse, bileğine kelepçe geçirilmeli” diyerek sorumluların ortaya çıkarılması ve adaletin sağlanması çağrısında bulundu.
Soruşturma halen devam ediyor ve yetkililer, benzer mağduriyetlerin önüne geçmek için gerekli tedbirleri alacaklarını belirtiyor. Ancak yaşananlar, özellikle gençlerin ve ailelerin hayatlarını doğrudan etkileyen sınav ve tercih süreçlerinde daha şeffaf ve güvenilir uygulamalara olan ihtiyacı gözler önüne serdi. Eğitimde adaletin sağlanması ve tüm öğrencilerin haklarının korunması adına, bu tür olayların tekrar yaşanmaması için ciddi önlemler alınması gerektiği kamuoyunda geniş yankı buldu.